Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi tarafından düzenlenen “2’nci Bayan Doğum Günleri” sempozyumunda kök hücre tedavisinin bayan kısırlığı için küçük bir “umut ışığı” olabileceği üzerinde değerlendirmeler yapıldı. Denemeler dahilinde kök hücre tedavisi sonucunda bir hastada embriyo oluşumunun gözlendiği belirtildi. Pekala bayan tedavisinde kök hücre tedavisi bir ümit ışığı olabilir mi? Çikolata kisti gebeliğe Mani mi?
Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Hastanesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Anabilim Kısmı tarafından bu Yıl ikincisi düzenlenen “Kadın Doğum Günleri” sempozyumu, anne-baba olmak isteyen çiftler için “umut ışığı” formunda değerlendirilebilecek açıklamalara sahne oldu. Sempozyumun “İnfertilite” (Kısırlık) başlıklı 2’nci oturumunda Laf Meydan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Sönmezer, bayan kısırlığı için farelerde başarılı sonuçların görüldüğü kök hücre tedavisini kendi servislerinde uyguladıkları hastalardan birinde sağlıklı ve kaliteli bir embriyo gelişiminin gözlendiğini, Laf konusu hastanın hiç embriyo geliştirememiş bir Olay olduğunu belirtti.
“DAHA Çok BİLGİYE GEREKSİNİM VAR”
Gelişmeler, kök hücre tedavisinin bayan kısırlığı için az da olsa bir “umut ışığı” olabileceği halinde yorumlanırken, Prof. Dr. Sönmezer, “İnsanda birçok dokuda kök hücre mevcut, fakat yumurtalıklarda olup olmadığı şimdilik tam manasıyla net değil. Biz bu uygulamayı 39 ıslak altı, infertilitesi erkek kaynaklı olmayan 8 hastada denedik ve sadece bir adedinde sağlıklı ve kaliteli embriyo elde etmeyi başardık. Lakin bu hastanın da daha Evvel hiç embriyo geliştirememiş olması Kıymetli bir nokta. Münasebetiyle kök hücre tedavisinin bayan kısırlığında başarılı Sonuç verdiğini söyleyebilmek için daha Fazla dataya muhtaçlığımız var.” dedi.
“ÇİKOLATA KİSTİ GEBELİĞE Mani DEĞİL”
Sempozyumun ikinci oturumunda Laf Meydan Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Baştu, Kamu ortasında “çikolata kisti” olarak da bilinen endometrioma hadisesinin doğal gebeliklere Mani teşkil etmediğini, bu Cin olaylarda doğal gebelik oranının yüzde 43’lere vardığını aktardır. Prof. Dr. Baştu ayrıyeten, tüp bebek tedavisinden Evvel Laf konusu kistin alınmasının da Koşul olmadığını ayrıyeten bunun yapılmasıyla yapılmaması ortasında canlı doğumun gerçekleşmesi açısından manalı bir ayrım olmadığını da lisana getirdi. Prof. Dr. Baştu ayrıyeten, her cerrahi müdahalenin yumurtalık rezervine az ya da Fazla ziyan verdiğini, bu nedenle doktorun ameliyat için yeterli düşünmesi gerektiğini kaydetti.
KADINSAL ORGAN KANSERLERİNDE YAPILMAMASI GEREKENLER!
Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Anabilim Kolu Lideri Prof. Dr. Gürkan Kıran ve Sempozyum nizam Komitesi Lideri Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Pınar Özcan’ın açılış konuşmalarıyla başlayan sempozyumun birinci oturumu, “Onkoloji” başlığıyla gerçekleştirildi. Rahim ve yumurtalık üzere kadınsal organlarda gelişen kanser hadiselerinde Özellikle yapılmaması gerekenlerin ele alındığı oturumda Laf Meydan Amerikan Hastanesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Kısmı doktorlarından Prof. Dr. Macit Arvas, hangi durumlarda Aleni hangi durumlarda ise kapalı yani laparoskopik ve robotik ameliyatların yapılması gerektiğine dair detaylı bir sunum yaptı. Prof. Dr. Arvas, erken evrelerde kapalı ameliyatların daha başarılı sonuçlar verebileceğini söylerken Özellikle kanserin over (yumurtalık) dışına dağılması durumu Laf hususuysa kapalı ameliyat yerine Aleni ameliyat tercih edilmesi gerektiğini kaydetti.
“RAHMİMİ ALIN KURTULAYIM DURUMU KELAM KONUSU DEĞİL”
Aynı oturumda Laf Meydan İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Samet Topuz ise birtakım hadiselerde hastalardan gelen “Rahmimi alın da kurtulayım” yaklaşımının yanlışsız bir fikir olmadığını Anlatım ederek şu açıklamaya yer verdi:
“Rahmi alarak bayan organlarına Özel kanserlerden kurtulmak maalesef Laf konusu olamıyor. Çünkü bu, riski en Çok yüzde 2,5’ten yüzde 1’e düşürüyor. Ayrıyeten rahmi almadığımız Vakit ne ile savaşmamız gerektiğini daha uygun bilebiliyoruz. Bu nedenle kimi Özel durumlarda hastalardan sık sık duyduğumuz ‘Alın rahmimi de kanserden kurtulayım’ anlayışı yanlışlı bir anlayış.”
Yorum Yok